Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye olarak Gürcistan'ın bağımsızlığının, egemenliğinin ve uluslararası hukuk ile BM Güvenlik Konseyi kararlarınca tanınan toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesinden yana olduklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, son günlerdeki çatışmaların "dost ve komşu" Gürcistan'da yol açtığı acıları paylaşmak, çatışmaların yol açtığı tahribattan duydukları endişeyi aktarmak görüş alışverişinde bulunmak üzere Tiflis'e geldiklerini belirtti.

İçinden geçtikleri süreci büyük hassasiyetle yakından takip ettiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Dost ve komşu Gürcistan'da yaşananlar halkımız tarafından da büyük bir duyarlılıkla takip edilmektedir" dedi.

"Bizler Türkiye olarak, Gürcistan'ın bağımsızlığının, egemenliğinin ve uluslararası hukuk ile BM Güvenlik Konseyi kararlarınca tanınan toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesinden yanayız" diyen Başbakan Erdoğan, tarihi ve kültürel bağlara sahip oldukları Gürcistan'ın huzur ve refahının Türkiye'yi yakından ilgilendirdiğini kaydetti.

Başbakan Erdoğan, Gürcistan'ın Güney Kafkasya'da stratejik öneme sahip bir ülke olduğuna da değindi.

Çatışmalardan etkilenen sivil halkın özellikle acılarının hafifletilmesi yönündeki çabalara Türkiye olarak ellerinden gelen katkıyı vermede kararlı olduklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, Türk Kızılayının, bu konudaki ilk insani yardım malzemesini Gürcistan'a ulaştırdıktan sonra Gürcistan halkının acil ihtiyaçlarını tespit ederek bu desteğini vermeye devam edeceğini bildirdi.

Başbakan Erdoğan, Kızılay'ın ilk aşamada birçok değişik insani yardım malzemesini göndermekle birlikte, bugün de ulaşacak 160 ton gıda yardımından oluşan bir konvoyla bu süreci sürekli devam ettireceğini kaydetti.

        -İSTİKRAR VE İŞBİRLİĞİ PLATFORMU-

Kafkasya'da barış, güvenlik ve istikrarın tam anlamıyla tesis edilerek sürdürülebilmesi için bir istikrar ve işbirliği platformu oluşturulması yönünde bir düşüncesinin olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, bu düşüncesini Saakaşvili'yle de paylaştığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, "Gürcistan'ın da içinde olmasını temenni etiğimiz böyle bir yapılanmanın, coğrafya esaslı, bölge barışı ve ortak güvenliğe önem veren, ekonomik işbirliği ve enerji güvenliğini içeren, AGİT ilke ve prensiplerine dayalı ortak kriz çözme ve yönetme mekanizmasını kapsayan bir istikrar ve işbirliği platformu olmasını öngörüyoruz" diye konuştu.

Bu platformun bölgede benzer gerilimler yaşanmaması açısından önemli işlevler üstleneceğine inandıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, bu konuyu dün akşam Moskova'daki temasları sırasında Rusya Federasyonu tarafıyla da paylaştığını, onların da bu öneriye ilgi gösterdiğini memnuniyetle müşahede ettiklerini bildirdi.

Başbakan Erdoğan, bölgenin refahı, istikrarı ve ortak geleceğinin, duygusallıklar, çatışmalar ve gerginlikler üzerinden değil, ortak aklı ve çıkarı yansıtan kapsamlı projelerden geçmesi gerektiğini vurguladı.

Geçmişte Gürcistan ile birlikte gerçekleştirdikleri Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum ve Bakü-Tiflis-Kars gibi projelerin bunun en güzel örnekleri olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, "Bu bölgesel işbirliği projelerini Kafkasya'da yaşayan halkları birbirine bağlayacak şekilde geliştirmeliyiz. Unutulmamalıdır ki bölgede ortak bir refah ve istikrar anlayışı tesis edilmeden ülkelerin tek tek refah ve istikranını sağlayamayız" diye konuştu.

"BÜTÜN HEDEFİMİZ BÖLGEDE BARIŞI EGEMEN KILMAKTIR. KAFKASYA İSTİKRAR VE İŞBİRLİĞİ PROJESİ BUNUN YOLLARINI AÇACAK OLAN BİR PLATFORMDUR"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Projesini, bölgede barışı egemen kılmanın yollarını açacak bir platform olarak gördüklerini söyledi.

Tiflis'te Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ile bir araya gelen Başbakan Erdoğan, görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında soruları yanıtladı.

Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının güvenliği ve bölgede enerji güvenliğinin sağlanmasıyla ilgili soru üzerine Başbakan Erdoğan, bu projenin üç ülkeyi, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan'ı ilgilendirdiğini söyleyerek, bu nedenle daha geniş anlamda ne gibi tedbirlerin alınacağının üç ülke tarafından oturulup değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Başbakan Erdoğan, gelecek hafta Azerbaycan'ı ziyaret edeceğini ifade ederek, bu çerçevede Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bu konuları da müzakere edeceklerini ve ortak projeler için ne gibi tedbirler alınacağını konuşacaklarını kaydetti. Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

"Ama bizim bütün hedefimiz bölge barışına yönelik, barışı tehdit eden bir geleceği ortadan kaldırmaktır, bölgede tamamen barışı egemen kılmaktır. Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Projesi zaten bunun yollarını açacak olan bir platformdur, bu platformu böyle görüyoruz."

Başbakan Erdoğan, insani yardımlarla ilgili bir soruya karşılık da, Gürcistan'a yeterince insani yardımın geldiğini söyleyerek, bununla birlikte bombalamalar sonucunda bazı kentlerin altyapısında meydana gelen tahribatlar için bir yardım talebinin olduğunu kaydetti. Gori'de yıkılan evler ve hastane konusunda Gürcistan'a yardım sözü verdiklerini ve ilgili Türk yetkililerin konuyu yerinde değerlendireceklerini belirten Erdoğan, "Ona göre süratle yıkılan evlerin yerine yeni evler tesis etmek suretiyle oradaki vatandaşları bir an önce refah ve mutluluğuna kavuşturmaya katkıda bulunmak istiyoruz" dedi.

Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattının askeri bir hedef olmadığını, ancak yine de Rusya'nın bu hatta saldırı girişiminde bulunduğunu söyledi.

Saakaşvili, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Rusya'nın BTC hattını hedef almasının asıl nedeninin, Gürcistan'ın ekonomik bağını koparmak ve ekonomik gücünü zayıflatmak olduğunu ifade etti.

Mihail Saakaşvili, Türkiye'ye de bölgede kalıcı barışın sağlanması için yaptığı katkılardan dolayı teşekkür ederek, Türkiye'den yardımlarını sürdürmesini istedi. Saakaşvili, bölgede ortak güvenlik mekanizmasının oluşturulmasında yarar gördüklerini belirtti.

Gürcistan Cumhurbaşkanı ayrıca, Güney Osetya'daki çatışma bölgesinde Türk gazetecilerinin yaralanmasından dolayı büyük üzüntü duyduğunu kaydetti.